Telefon Melefon Yok Kitabı İnceleme

Kitap Hakkında Bilgiler

“Telefon Melefon Yok”, modern yaşamın dijital girdabı içinde kendini kaybeden bireylerin, bir anlık kararla cep telefonunu bırakıp İstanbul’un göbeğinde “yok” olma deneyimini konu alır. Roman, yayımlandığı 2018 yılında okurları sarsan “dijital detoks” temasıyla Türk edebiyatında çığır açtı. Kitap, reklamcı Çınar Öz’ün hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolmasıyla başlar; sosyal medya hesapları dondurulur, izi bulunamaz. Ardından, eski eşi, en yakın arkadaşı ve annesinin gözünden onun son altı ayı kurgulanır. Her bölüm farklı bir anlatıcıya geçerek çağdaş yaşamın parçalanmışlığını yansıtır. Yazar, iletişimsizliğin en yoğun yaşandığı çağda bile insanların nasıl birbirine kenetlendiğini ironik bir dille işler. Romanın finali, Çınar’ın bir telekulak skandalının ortasına düşmesiyle şekillenir; okuyucu, “yok” olmanın aslında var oluşun en uç hâli olduğunu fark eder. Kitapta İstanbul’un metrobüsleri, korsan taksiler, gece vapurları ve Kıbrıs sahilleri; hem kaçış hem de arayış mekânları olarak resmedilir. Yayınevi, basımından üç ay sonra 6. baskıya ulaşan kitabı “Yılın Türk Romanı” seçti. Ayrıca eser, 2019’da Uluslararası Roman Festivali’nde “Dijital Çağın Ulakları” özel ödülünü kazandı. 380 sayfanın sonunda yer alan “Sessizlik Rehberi” ek bölümü, okuyucuya 24 saat boyunca teknolojiden nasıl uzak durulabileceğini adım adım anlatır. Kitap, cep telefonu bağımlılığı konusunda kamu spotlarına konu olmuş, birçok üniversitede sosyoloji derslerinde okutulmuştur. Sonuçta “Telefon Melefon Yok”, yalnızca bir kayboluş hikâyesi değil; aynı zamanda yeniden buluşmanın, kent gürültüsü içinde kendi sesini duymanın manifestosu olarak okunur.

Yazarı Hakkında Bilgiler

Yazar Barış M. Ertürk, 1979’da Ankara’da doğdu. ODTÜ Sosyoloji bölümünden 2001’de mezun olduktan sonra on yıl boyunca çeşitli reklam ajanslarında metin yazarlığı ve stratejist olarak çalıştı. 2012’de “Kule” adlı öykü kitabıyla Profil Öykü Ödülü’nü kazanarak edebiyat dünyasına hızlı bir giriş yaptı. Aynı yıl yayımladığı “Kör Nokta” başlıklı deneme toplamı dijital gözetim toplumunu irdelemesiyle dikkat çekti. Ertürk, 2013’te “Yankı Reis” romanında İstanbul’un göbeğinde açılan gizemli bir radyoyu anlatarak kara-kent türünün Türkçedeki öncülerinden biri oldu. Yazar, 2015’te gezi yazılarından oluşan “Durak Haritası” ile kült bir kitle edindi. “Telefon Melefon Yok” romanıyla birlikte teknoloji-insan ilişkilerini işleyen “dijiyotopi” üçlemesinin ilk kitabını oluşturdu. Ertürk, İstanbul’da yaşıyor; Cihangir’deki bir çatı katında kedisine ve eski daktilolarına eşlik ediyor. Öykü, deneme ve makaleleri “Lacivert”, “Notos”, “Radikal Kitap” gibi mecralarda yayımlandı. Sosyal medya hesaplarını yalnızca kitap duyuruları için kullanan yazar, “yazarlık, pazarlama değil susma sanatıdır” sözüyle tanınıyor. Ertürk, her yıl Eylül ayında birkaç haftalığına Bozcaada’da gönüllü olarak kütüphane yönetimine katkı sağlıyor. Romanları Almanca, Yunanca ve Koreceye çevrildi. 2021’de yayımlanacak olan “Veri Çölü” adlı yeni romanında büyük verinin insan hafızası üzerindeki etkilerini işleyeceğini belirtti. Ertürk, yurt içi ve dışında dijital hikâbe anlatıcılığı atölyeleri düzenliyor; sık sık üniversitelerde “yazarlık ve teknoloji” başlıklı konferanslar veriyor.