Kitap Hakkında Bilgiler
Antoine de Saint-Exupéry'nin ölümsüz eseri 'Küçük Prens', sıradan bir çocuk masalının çok ötesinde, derin felsefi ve insani temalar içeren, evrensel bir başyapıttır. Kitap, çöle düşen bir pilotun, asteroidi B-612'den gelen ve gizemli bir şekilde dünyaya ayak basan Küçük Prens ile karşılaşmasını anlatır. Küçük Prens, kendi gezegeninde yalnız yaşayan, gülüne duyduğu sevgi ve sorumluluktan kaçarak evreni keşfetmeye karar vermiş bir çocuktur. Yolculuğu boyunca farklı gezegenlerde birbirinden tuhaf yetişkinlerle tanışır: taç giymiş ancak kimseye hükmetmeyen bir kral, kendini beğenmiş bir adam, sarhoş bir adam, işini gururla yapan bir fenerci, coğrafyacı ve sonunda Dünya'ya varır. Dünyada, tilki, yılan ve çiçekler gibi çeşitli canlılarla karşılaşır. Özellikle tilki ile olan diyaloğu, kitabın en çarpıcı ve anlamlı bölümlerinden birini oluşturur. Tilki, Küçük Prens'e 'evcilleştirme' kavramını, yani bağ kurma, sorumluluk alma ve sevginin anlamına dair derin dersler verir. 'Gözler kördür, insan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçeği görebilir' ve 'Sorumlu olduğun şeyden sonsuza dek sorumlusun' gibi unutulmaz sözler, kitabın temel felsefesini özetler. Küçük Prens, yetişkinlerin dünyasının anlamsız kurallarına, materyalizmine ve gerçek değerlerden uzaklaşmasına eleştirel bir bakış sunarken, çocukluğun saflığını, merakını ve sevginin saf gücünü yüceltir. Kitabın hedef okuru, her yaştan insandır; çocuklara hayal gücünü, yetişkinlere ise kaybettikleri değerleri hatırlatır. Benzer eserler arasında, çocukluk masalları içinde derin anlamlar barındıran 'Alice Harikalar Diyarında' (Lewis Carroll) ve insanın iç dünyasına yaptığı yolculukları anlatan 'Siddhartha' (Hermann Hesse) gibi eserler sayılabilir. Ancak Küçük Prens, kendine özgü lirik üslubu ve evrensel mesajıyla benzersiz bir yere sahiptir.
Yazarı Hakkında Bilgiler
Antoine de Saint-Exupéry (1900-1944), Fransız edebiyatının en önemli yazarlarından ve pilotlarından biridir. Kendisi aynı zamanda bir havacılık öncüsüydü ve pilotluk deneyimleri, eserlerine derinlemesine yansımıştır. Saint-Exupéry, hayatını hem yazı yazarak hem de uçarak geçirdi. Posta taşıma pilotu olarak görev yaptığı dönemlerde, Sahra Çölü'ne düşmesi ve yerel halk tarafından kurtarılması gibi yaşadığı olaylar, 'Geciken Posta' (Courrier Sud) ve özellikle 'Küçük Prens' (Le Petit Prince) gibi eserlerine ilham kaynağı olmuştur. Üslubu genellikle lirik, şiirsel ve felsefi derinlik taşır. Sade ama etkileyici diliyle, insani duyguları, dostluğu, sorumluluğu, yalnızlığı ve hayatın anlamını sorgular. Eserlerinde sıkça hava ve gökyüzü metaforlarını kullanarak, insanın evrendeki yerini ve yalnızlığını anlatır. Saint-Exupéry'nin önemli eserleri arasında 'Geciken Posta' (Courrier Sud, 1929), 'Gündüz Saatleri' (Vol de Nuit, 1931), 'İnsanların Dünyası' (Terre des hommes, 1939) ve ölümünden sonra yayımlanan 'Savaş Pilotu' (Pilote de guerre, 1942) ile en bilinen eseri 'Küçük Prens' (Le Petit Prince, 1943) bulunur. 'Gündüz Saatleri' ile Femina Ödülü'nü, 'İnsanların Dünyası' ile de Fransız Akademisi'nin Büyük Roman Ödülü'nü kazanmıştır. Dönemi göz önüne alındığında, Saint-Exupéry'nin eserleri, İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sırasında yaşanan toplumsal ve siyasi çalkantıların ortasında, insanlığın değerlerini ve bireyin anlam arayışını merkeze almasıyla öne çıkar. Kendisi, 1944 yılında keşif görevindeyken uçağının düşmesi sonucu hayatını kaybetmiştir. Eserleri, ölümünden sonra da popülerliğini ve etkisini sürdürmeye devam etmiştir.