Stendhal'in başyapıtlarından biri olan "Kırmızı ve Siyah: Bir Taşra Hikayesi" (Le Rouge et le Noir) romanı, 19. yüzyıl Fransa'sında geçen, hırs, sınıf çatışması, ikiyüzlülük ve aşk temalarını işleyen karmaşık bir eserdir. Roman, genç ve hırslı bir adam olan Julien Sorel'in yükseliş ve düşüş hikayesini anlatır. Julien, mütevazı bir aileden gelmesine rağmen, yüksek sosyeteye dahil olma ve statü kazanma arzusuyla yanıp tutuşur. Bu arzusunu gerçekleştirmek için çeşitli stratejiler geliştirir, ikiyüzlülük yapar ve manipülasyona başvurur. Romanın ana teması, Julien'in sınıf atlama çabaları, dönemin toplumsal yapısıyla hesaplaşması ve bireysel arzularının çatışmasıdır. Julien, başlangıçta bir rahip olma hayali kurar, ancak daha sonra tutkulu bir aşk ilişkisi yaşadığı Madam de Rênal ve daha sonra da Mathilde de la Mole ile olan ilişkileri, onun hayatını farklı bir yöne sürükler. Bu ilişkiler, hem Julien'in kişisel gelişimini etkiler hem de onun toplumsal konumunu belirler. Roman, aynı zamanda, 1820'lerin Fransa'sındaki siyasi ve sosyal atmosferi de yansıtır. Restorasyon dönemi Fransa'sında, kilise ve aristokrasi arasındaki güç mücadelesi, Julien'in hayatını doğrudan etkiler. Julien, hem kilisenin hem de aristokrasinin ikiyüzlülüğüne ve yozlaşmışlığına tanık olurken, kendi ahlaki değerleriyle de çelişir. Romanın temaları arasında, hırsın insan psikolojisi üzerindeki etkisi, toplumsal normların bireyler üzerindeki baskısı ve aşkın karmaşıklığı yer alır. Stendhal, karakterlerini derinlemesine analiz ederken, onların iç dünyalarını ve motivasyonlarını okuyucuya aktarır. "Kırmızı ve Siyah", aynı zamanda, romanın yazıldığı dönemin toplumsal ve siyasi yapısını eleştirel bir yaklaşımla inceler. Stendhal, dönemin ikiyüzlülüğünü, yozlaşmışlığını ve sınıf farklılıklarını gözler önüne sererken, okuyucuyu da bu konular üzerine düşünmeye teşvik eder. Romanın hedef okur kitlesi, entelektüel birikime sahip, derinlikli karakter analizlerinden ve toplumsal eleştirilerden hoşlanan okuyuculardır. "Kırmızı ve Siyah", klasik edebiyatın önemli bir örneği olarak kabul edilir ve günümüzde de popülerliğini korumaktadır. Romanın başarısı, Stendhal'in karakter yaratmadaki ustalığı, olay örgüsünün sürükleyiciliği ve temaların evrenselliği ile açıklanabilir. Roman, aynı zamanda, birçok farklı yorum ve analize açık bir eserdir. "Kırmızı ve Siyah" ile benzer temaları işleyen diğer eserler arasında, Balzac'ın "Vadideki Zambak"ı, Flaubert'in "Madam Bovary"si ve Tolstoy'un "Savaş ve Barış"ı sayılabilir. Bu eserler de, toplumsal yapı, sınıf çatışmaları ve bireysel arzuların çatışması gibi benzer konuları ele alır.

Stendhal, gerçek adıyla Marie-Henri Beyle (1783-1842), Fransız roman ve öykü yazarıdır. 19. yüzyıl Fransız edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir. Stendhal, gerçekçi ve psikolojik derinliği olan eserleriyle tanınır. Onun yazım üslubu, karakterlerin iç dünyalarına odaklanması, toplumsal eleştirileri ve keskin gözlemleriyle karakterizedir. Stendhal, eserlerinde genellikle bireysel özgürlük, hırs, aşk ve toplumsal normların bireyler üzerindeki etkileri gibi temaları işler. Stendhal'in en önemli eserleri arasında "Kırmızı ve Siyah" (Le Rouge et le Noir), "Parma Manastırı" (La Chartreuse de Parme) ve "Armance" sayılabilir. "Kırmızı ve Siyah", onun en bilinen ve en çok okunan romanıdır. Bu eser, genç bir adamın toplumsal yükseliş çabalarını ve aşk maceralarını konu alır. "Parma Manastırı" ise, İtalya'da geçen bir aşk ve macera romanıdır. Stendhal, eserlerinde genellikle kendi deneyimlerinden ve gözlemlerinden yola çıkar. Onun eserleri, aynı zamanda, 19. yüzyıl Fransa'sının toplumsal ve siyasi yapısını yansıtır. Stendhal, eserlerinde karakterlerin iç dünyalarını derinlemesine incelerken, onların motivasyonlarını ve duygularını okuyucuya aktarır. Onun yazım tarzı, doğrudan, sade ve anlaşılırdır. Stendhal, romanlarında genellikle ironi ve mizahı kullanır. Onun eserleri, aynı zamanda, dönemin entelektüel ve kültürel atmosferini de yansıtır. Stendhal, eserlerinde genellikle aşkın karmaşıklığı, hırsın insan psikolojisi üzerindeki etkisi ve toplumsal normların bireyler üzerindeki baskısı gibi temaları işler. Stendhal, yaşadığı dönemde tam olarak takdir edilmese de, ölümünden sonra büyük bir ün kazanmıştır. Onun eserleri, günümüzde de edebiyat dünyasında önemli bir yere sahiptir. Stendhal, eserleriyle, psikolojik roman türünün öncülerinden biri olarak kabul edilir. Onun eserleri, birçok farklı dile çevrilmiş ve sinemaya uyarlanmıştır. Stendhal'in eserleri, aynı zamanda, birçok farklı yorum ve analize açık bir yapıya sahiptir. Stendhal, eserlerinde, bireysel özgürlük ve toplumsal normlar arasındaki çatışmayı ele alırken, okuyucuyu da bu konular üzerine düşünmeye teşvik eder.