Rene Guenon'un "Niceliğin Egemenliği ve Çağın Alametleri" adlı eseri, modern dünyanın niceliksel yaklaşımlarının ve bu yaklaşımların geleneksel değerler üzerindeki etkilerini ele alan derinlikli bir incelemedir. Guenon, bu eserinde, modern çağın bilimsel ve teknolojik ilerlemelerine karşı eleştirel bir tutum sergileyerek, niceliğin egemenliğinin manevi ve entelektüel yaşam üzerindeki yıkıcı sonuçlarını analiz eder. Kitap, modernitenin rasyonel ve materyalist dünya görüşünün, geleneksel bilgelik ve metafizik ilkelerle çeliştiğini savunur. Guenon, modern dünyanın, niceliğe odaklanarak niteliği göz ardı ettiğini ve bu durumun, insanlığın manevi ve entelektüel gelişimini sekteye uğrattığını ileri sürer. Kitap, özellikle modern bilim, felsefe ve sanatın, geleneksel bilgelikten uzaklaşarak, insanın gerçek doğasından kopuşuna odaklanır. Guenon, bu kopuşun, bireylerin ve toplumların ruhsal ve ahlaki çöküşüne yol açtığını savunur. Eserde, geleneksel öğretilerin, özellikle de Doğu ve Batı mistisizminin, modern dünyanın sorunlarına karşı bir çözüm sunabileceği fikri işlenir. Guenon, geleneksel bilgeliklerin, insanın evrensel ve ezeli hakikatlere ulaşmasına yardımcı olduğunu ve modern dünyanın yarattığı yanılsamalardan sıyrılmanın bir yolu olduğunu vurgular. Kitap, aynı zamanda, modern dünyanın çeşitli tezahürlerini, örneğin sanayi devrimi, kapitalizm ve sekülerleşme gibi olguları da eleştirel bir mercekle inceler. Guenon, bu olguların, geleneksel toplum yapılarını bozduğunu ve insanın manevi değerlerden uzaklaşmasına neden olduğunu savunur. "Niceliğin Egemenliği ve Çağın Alametleri", Guenon'un düşüncelerinin özünü yansıtan önemli bir eserdir. Kitap, modern dünyayı anlamak ve değerlendirmek isteyen okurlar için, geleneksel bilgelik ve metafizik perspektiften önemli bir bakış açısı sunar. Kitap, aynı zamanda, Guenon'un diğer eserleriyle birlikte okunarak, yazarın düşünce dünyasının daha iyi anlaşılmasına katkı sağlar. Kitabın hedef okur kitlesi, felsefe, din, tarih ve metafizik alanlarına ilgi duyan, modern dünyanın sorunlarına alternatif çözümler arayan ve geleneksel bilgeliklere meraklı olan okurlardır. Ayrıca, entelektüel birikimini geliştirmek ve farklı düşünce sistemleriyle tanışmak isteyen herkes için de değerli bir kaynaktır. Benzer kitaplar arasında Guenon'un diğer eserleri olan "Doğu ve Batı", "Sembollerin Anlamı" ve "Krizin Hükümranlığı" sayılabilir. Ayrıca, Frithjof Schuon, Seyyed Hossein Nasr ve Titus Burckhardt gibi gelenekselci yazarların eserleri de bu kitapla benzer temaları işler.

Rene Guenon (1886-1951), gelenekselci düşüncenin önde gelen temsilcilerinden biridir. Fransız bir düşünür olan Guenon, modern dünyanın rasyonel ve materyalist yaklaşımlarına karşı çıkarak, geleneksel bilgelik ve metafizik öğretilere odaklanmıştır. Guenon'un yazım üslubu, derinlikli, analitik ve sembolik bir yapıya sahiptir. Karmaşık konuları, geleneksel öğretilerin ışığında açıklayan Guenon, okuyucuyu düşünmeye ve sorgulamaya teşvik eder. Eserlerinde, Doğu ve Batı mistisizmini, özellikle de Hinduizm, Taoizm ve Sufizm gibi gelenekleri incelemiş ve bu öğretilerin modern dünyanın sorunlarına karşı bir çözüm sunabileceğini savunmuştur. Guenon'un en önemli eserleri arasında "Doğu ve Batı", "Sembollerin Anlamı", "Niceliğin Egemenliği ve Çağın Alametleri" ve "Krizin Hükümranlığı" sayılabilir. Bu eserler, gelenekselci düşüncenin temel prensiplerini ve modern dünyanın eleştirisini içerir. Guenon, eserlerinde, insanın evrensel ve ezeli hakikatlere ulaşmasının önemini vurgular. Guenon, eserleriyle herhangi bir ödül almamış olsa da, düşünceleri ve eserleri, özellikle 20. yüzyılın ortalarından itibaren, çeşitli entelektüel çevrelerde büyük ilgi görmüş ve etkili olmuştur. Guenon'un düşünceleri, özellikle felsefe, din, tarih ve metafizik alanlarında çalışan araştırmacılar ve düşünürler tarafından incelenmiş ve tartışılmıştır. Guenon, yaşamı boyunca, modern dünyanın yarattığı sorunlara karşı geleneksel bilgeliklerin önemini vurgulamış ve bu alanda önemli bir düşünce mirası bırakmıştır. Guenon, 1951 yılında Kahire'de vefat etmiştir. Yaşadığı dönem, 20. yüzyılın başlarından ortalarına kadar olan dönemi kapsar. Bu dönem, iki dünya savaşı, bilimsel ve teknolojik gelişmeler, kapitalizmin yükselişi ve sosyalist hareketlerin ortaya çıkışı gibi önemli olaylara sahne olmuştur. Guenon'un düşünceleri, bu dönemdeki toplumsal ve kültürel değişimlere bir tepki olarak ortaya çıkmış ve modern dünyanın sorunlarına alternatif bir bakış açısı sunmuştur.