Filozof Olmayanlar İçin Felsefeye Giriş, Louis Althusser'in felsefeye farklı bir açıdan yaklaşan, okuyucuyu felsefenin temel kavramlarıyla tanıştıran ve aynı zamanda felsefenin toplumsal ve politik bağlamını irdeleyen önemli bir eseridir. Kitap, felsefeyle daha önce tanışmamış veya felsefeye mesafeli duran okuyucular için tasarlanmıştır. Althusser, felsefeyi sadece akademik bir disiplin olarak değil, aynı zamanda dünya görüşümüzü şekillendiren, eylemlerimizi yönlendiren ve toplumsal değişimi etkileyen bir araç olarak ele alır. Kitap, felsefenin tarihini, temel akımlarını ve kavramlarını, anlaşılır bir dille ve örneklerle sunar. Althusser, özellikle Marksist bir perspektiften hareket ederek, felsefenin ideolojik yapısını ve toplumsal güçlerle olan ilişkisini analiz eder. Kitapta, felsefenin farklı disiplinleriyle ilgili temel bilgiler verilirken, okuyucunun eleştirel düşünme becerilerini geliştirmesi hedeflenir. Althusser, felsefenin soyut ve karmaşık dünyasını, günlük hayatımızla ve toplumsal sorunlarla ilişkilendirerek anlaşılır hale getirir. Kitap, felsefenin sadece entelektüel bir uğraş olmadığını, aynı zamanda pratik sonuçları olan bir eylem alanı olduğunu vurgular. Kitabın temel teması, felsefenin toplumsal ve politik rolüdür. Althusser, felsefenin, mevcut iktidar yapılarını sorgulamak, toplumsal eşitsizlikleri eleştirmek ve daha adil bir dünya için mücadele etmek için kullanılabileceğini savunur. Kitapta, felsefenin farklı akımları (örneğin, idealizm, materyalizm, pozitivizm) ve bu akımların temel temsilcileri (örneğin, Platon, Aristoteles, Kant, Hegel, Marx) hakkında bilgi verilir. Ayrıca, felsefenin temel kavramları (örneğin, bilinç, özne, ideoloji, yabancılaşma) açıklanır. Kitap, felsefeye yeni başlayanlar için bir rehber niteliğindedir. Ancak, felsefeyle ilgili temel bilgilere sahip olanlar için de farklı bir bakış açısı sunar. Kitap, felsefenin karmaşık dünyasına girmek isteyen, ancak nereden başlayacağını bilemeyen okuyucular için idealdir. Aynı zamanda, felsefenin toplumsal ve politik etkilerini merak eden, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek isteyen ve dünya görüşünü şekillendirmek isteyen okuyucular için de faydalıdır. Kitap, felsefenin sadece akademik bir disiplin olmadığını, aynı zamanda hayatın her alanında etkili olan bir araç olduğunu gösterir. Kitap, Althusser'in Marksist düşünceye olan bağlılığını yansıtırken, felsefeye farklı bir perspektiften bakmayı teşvik eder. Benzer kitaplar arasında, felsefeye giriş niteliğinde olan diğer eserler (örneğin, Nigel Warburton'un Felsefenin Kısa Tarihi, Bryan Magee'nin Büyük Filozoflar) ve Marksist felsefeyi konu alan diğer eserler (örneğin, Karl Marx ve Friedrich Engels'in Komünist Manifesto'su) sayılabilir.

Louis Althusser (1918-1990), Fransız Marksist düşünür ve filozoftur. Felsefe alanında önemli eserler vermiş, özellikle yapısalcı Marksizm akımının önde gelen temsilcilerinden biri olarak tanınmıştır. Althusser, Cezayir'de doğmuş, École Normale Supérieure'de felsefe eğitimi almıştır. II. Dünya Savaşı sırasında Fransız Direnişi'nde yer almış, daha sonra Fransız Komünist Partisi'ne katılmıştır. Althusser'in düşünceleri, Marksizmin klasik yorumlarından farklılaşır. O, Marksizmi sadece ekonomik determinizm olarak değil, aynı zamanda ideoloji, yapısalcılık ve bilim gibi kavramlarla ilişkilendirerek yeniden yorumlamıştır. Yazım üslubu, yoğun ve analitiktir. Felsefi kavramları derinlemesine incelemesi ve Marksist düşünceye farklı bir bakış açısı getirmesiyle tanınır. Önemli eserleri arasında, "Lenin ve Felsefe" (Pour Marx), "Okuma Kaprisi" (Lire le Capital, Louis Althusser ve Etienne Balibar ile birlikte) ve "İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları" (Idéologie et appareils idéologiques d'État) sayılabilir. Althusser, felsefenin yanı sıra, siyaset ve edebiyat alanlarında da yazılar yazmıştır. Onun eserleri, özellikle 1960'lar ve 1970'lerde, Avrupa'da ve dünyada entelektüel çevreler üzerinde büyük bir etki yaratmıştır. Althusser'in düşünceleri, Marksizm, yapısalcılık ve psikanaliz gibi farklı disiplinlerin birleşimiyle şekillenmiştir. Bu nedenle, eserleri, farklı disiplinlerden araştırmacılar tarafından incelenmiş ve tartışılmıştır. Althusser'in hayatı, aynı zamanda trajik olaylarla da doludur. 1980 yılında eşi Hélène Rytmann'ı boğarak öldürmüş ve bu olay, onun kariyerini ve itibarını derinden etkilemiştir. Ancak, düşünceleri ve eserleri, günümüzde hala tartışılmaya ve okunmaya devam etmektedir. Althusser'in felsefesi, özellikle ideoloji, bilinç ve toplumsal yapıların analizi üzerine odaklanmıştır. Onun çalışmaları, Marksist düşünceye önemli katkılar sağlamış ve felsefenin toplumsal ve politik rolü üzerine farklı bir perspektif sunmuştur.