Furug Ferruhzad'ın 'Inanalim Soguk Mevsimin Baslangicina' (Let's Believe in the Beginning of the Cold Season) adlı şiir kitabı, İran edebiyatının modern dönemindeki en önemli ve etkileyici eserlerinden biridir. Bu kitap, sadece şiirsel bir ifade biçimi olmanın ötesinde, Ferruhzad'ın kendi iç dünyasını, toplumsal gözlemlerini ve varoluşsal sorgulamalarını derinlemesine yansıtan bir ayna gibidir. Kitapta yer alan şiirler, Ferruhzad'ın kendine özgü lirik üslubunu, mecazlarla dolu dilini ve cesur imgelerini sergiler. Şiirler genellikle melankolik bir ton taşır, ancak bu melankoli umutsuzluktan ziyade hayatın zorlukları karşısında duyulan bir içsel direnişi ifade eder. Ferruhzad, bu şiirlerinde kadın olmanın getirdiği toplumsal kısıtlamaları, aşkın karmaşıklığını, ölüm ve ölümsüzlük temalarını, aynı zamanda da doğanın döngülerini ustaca harmanlar. Kitabın adı, soğuk mevsimin başlangıcına inanma eylemi üzerinden, zor zamanların yaşanacağına dair bir öngörü veya kabullenme olarak da yorumlanabilir. Bu, aynı zamanda bir değişim ve dönüşüm sürecinin habercisi olabilir. Ferruhzad'ın şiirleri, dinî ve geleneksel değerlere meydan okuyan, bireyin özgürlüğünü ve tutkularını ön plana çıkaran yapısıyla dikkat çeker. Hedef okur kitlesi, modern İran şiirine ilgi duyanlar, feminist edebiyatı takip edenler ve derinlikli, duygusal ve felsefi temaları işleyen şiirlerden hoşlananlardır. Benzer eserler olarak, belki de başka kültürlerdeki modern kadın şairlerin kişisel ve toplumsal baskılara karşı yazdığı şiirler veya aynı dönemde İran'da veya Ortadoğu'da toplumsal tabuları yıkan edebi eserler gösterilebilir. Ancak Ferruhzad'ın kendine has sesi ve vizyonu onu benzersiz kılar.

Furug Ferruhzad (1935-1967), modern İran edebiyatının en önemli ve çığır açıcı şairlerinden, yönetmen ve ressamlarından biridir. İran'da kadın özgürlüğü ve toplumsal değişim konularında cesur duruşuyla tanınan Ferruhzad, kısa ama dolu dolu geçen yaşamıyla unutulmaz bir iz bırakmıştır. 1935 yılında Tahran'da muhafazakâr bir ailede doğan Ferruhzad, erken yaşlardan itibaren sanata ve edebiyata ilgi duymuştur. Eğitim hayatı boyunca şiir yazmaya başlamış ve ilk şiir kitabı 'Esir'i (The Captive) 1955 yılında yayımlamıştır. Bu ilk eseriyle bile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. Ferruhzad'ın üslubu, samimiyet, duygusallık, cesaret ve toplumsal eleştiri unsurlarını barındırır. Şiirlerinde kullandığı dil, geleneksel İran şiirinin kalıplarını kırmaya yönelikti; daha modern, konuşma diline yakın ve bireysel deneyimleri ön plana çıkaran bir yapısı vardı. Mecazlar, semboller ve güçlü imgelerle dolu olan şiirleri, okuyucuyu derinden etkileme gücüne sahipti. Kadın kimliği, aşk, cinsellik, din, toplumsal baskılar ve ölüm gibi konuları açıkça ele alması, onu döneminin diğer birçok sanatçısından ayırıyordu. Ferruhzad'ın önemli eserleri arasında 'Esir' (1955), 'Duvardaki Duvar' (1956), 'İnanılım Soğuk Mevsimin Başlangıcına' (1959) ve ölümünden sonra yayımlanan 'Yeniden Doğuş' (1964) gibi şiir kitapları bulunur. Aynı zamanda bir yönetmen olarak da tanınan Ferruhzad, özellikle 'Ateş Kuşu' (The Firefly) adlı belgesel filmiyle İran sinemasında önemli bir yere sahiptir. Sanatçı, 1967 yılında Tahran'da bir trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. Kısa ömrüne rağmen, Ferruhzad'ın eserleri ve düşünceleri, İran edebiyatı ve feminizm üzerinde kalıcı bir etki yaratmıştır. Ödül kazanıp kazanmadığına dair net bilgiler olmasa da, onun sanatsal mirası ve etkisi, her türlü ödülden daha değerlidir. Ferruhzad'ın sanatı, İran'ın toplumsal ve kültürel değişim sürecinde bir dönüm noktası olarak kabul edilir.