Dr. Feyzi Ersoy'un kaleme aldığı "Bir Kitaba Tutuldum Divanu Lugatit Türk'ün Romanı", sadece bir roman olmanın ötesinde, Divanü Lügati't-Türk gibi kadim bir eserin izini süren, onu modern okuyucuya taşıyan ve adeta yeniden yorumlayan bir edebi yolculuktur. Roman, isminden de anlaşılacağı üzere, Divanü Lügati't-Türk'e duyulan derin bir aşkı ve bağlılığı merkeze alır. Eser, bu büyük sözlüğün yazılış sürecini, içeriğini, o dönemdeki sosyal ve kültürel atmosferini, kahramanların gözünden ve onların iç dünyalarına odaklanarak anlatır. Romanın ana teması, bilgiye duyulan tutku, dilin gücü, kültürel mirasın önemi ve geçmişle gelecek arasındaki bağdır. Ersoy, bu temaları işlerken, Divanü Lügati't-Türk'ün sadece bir sözlük olmadığını, aynı zamanda Türk kültürünün, tarihinin ve kimliğinin bir aynası olduğunu vurgular. Romanın hedef okur kitlesi, Türk dili, edebiyatı, tarihi ve kültürüyle ilgilenen, araştırmaya ve öğrenmeye meraklı geniş bir yelpazeyi kapsar. Özellikle, Divanü Lügati't-Türk'ü daha yakından tanımak, anlamak ve onunla bağ kurmak isteyen okurlar için ideal bir eserdir. Ayrıca, edebiyatseverler, tarihçiler, dilbilimciler ve kültürel mirasımıza sahip çıkmak isteyen herkes için ilgi çekici bir okuma deneyimi sunar. Romanın dili, hem akademik bir titizlikle hem de akıcı ve anlaşılır bir üslupla yazılmıştır. Bu sayede, hem uzmanlara hem de konuya yeni ilgi duyanlara hitap eder. "Bir Kitaba Tutuldum Divanu Lugatit Türk'ün Romanı", benzer temaları işleyen diğer eserlerle de etkileşim halindedir. Özellikle, Türk dilinin ve kültürünün zenginliğini konu alan romanlar, tarihi ve kültürel araştırmalar, dilbilimsel çalışmalar ve edebi eserlerle karşılaştırılabilir. Bu roman, Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan ve kültürel mirasımızı koruma ve gelecek nesillere aktarma misyonunu üstlenen bir eser olarak değerlendirilebilir. Roman, Divanü Lügati't-Türk'ün dünyasına farklı bir pencereden bakmamızı sağlar. Eser, sadece bir roman değil, aynı zamanda bir araştırma, bir yorumlama ve bir yeniden keşif yolculuğudur. Ersoy, bu eserinde, Divanü Lügati't-Türk'ün sadece bir sözlük olmadığını, aynı zamanda Türk kültürünün, tarihinin ve kimliğinin bir aynası olduğunu vurgular. Roman, Türk dilinin ve kültürünün zenginliğini, derinliğini ve çeşitliliğini gözler önüne serer. Roman, okuyucuyu Divanü Lügati't-Türk'ün dünyasına davet ederken, aynı zamanda Türk diline, tarihine ve kültürüne duyulan sevgiyi ve saygıyı artırmayı amaçlar. Bu roman, hem geçmişe bir yolculuk hem de geleceğe yönelik bir umut sunar.

Dr. Feyzi Ersoy, Türk dili, edebiyatı ve kültürü üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan, akademik kimliğiyle öne çıkan bir yazardır. Akademik kariyerinin yanı sıra, özellikle Türk dilinin ve kültürel mirasımızın zenginliğini konu alan eserleriyle edebiyat dünyasında da önemli bir yer edinmiştir. Yazım üslubu, hem bilimsel titizliği hem de edebi zarafeti bir araya getirir. Karmaşık konuları anlaşılır bir dille anlatma becerisi sayesinde, geniş bir okur kitlesine hitap eder. Eserlerinde, derinlemesine araştırmalar yapar, kaynakları titizlikle inceler ve okuyucuyu bilgilendirirken aynı zamanda düşündürmeyi amaçlar. Dr. Ersoy'un önemli eserleri arasında, "Bir Kitaba Tutuldum Divanu Lugatit Türk'ün Romanı" dışında, Türk dili ve edebiyatı üzerine çeşitli makaleler, araştırmalar ve incelemeler yer alır. Bu eserler, genellikle Türk kültürünün farklı yönlerini, dilin tarihsel gelişimini ve edebi akımları konu alır. Dr. Ersoy'un eserleri, akademik çevrelerde olduğu kadar, genel okuyucu kitlesi tarafından da büyük ilgi görmektedir. Aldığı ödüller ve başarılar, çalışmalarının ne kadar değerli olduğunu göstermektedir. Ancak, Dr. Ersoy'un hayatı ve eserleri hakkında detaylı biyografik bilgilere ulaşmak, genellikle akademik yayınlar ve eserlerinin önsözleri aracılığıyla mümkün olur. Dr. Feyzi Ersoy'un yaşadığı dönem, Türk edebiyatının ve kültürünün önemli bir evresine denk gelir. Bu dönemde, Türk dili ve edebiyatı üzerine yapılan çalışmalar artmış, kültürel mirasımıza olan ilgi yükselmiş ve farklı disiplinlerden araştırmacılar bir araya gelerek önemli eserler ortaya koymuştur. Dr. Ersoy, bu dönemde, Türk diline ve kültürüne duyduğu derin sevgi ve saygıyla, bu alandaki çalışmalara önemli katkılarda bulunmuştur. Eserleri, bu dönemin düşünce yapısını, kültürel atmosferini ve bilimsel yaklaşımlarını yansıtır.